Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan 2023 yılı doğum istatistiklerine göre, Türkiye'de toplam doğurganlık hızı 1.51'e gerilemiştir. Bu oran, bir kadının doğurgan olduğu dönem boyunca doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eder ve nüfusun kendini yenileyebilmesi için gerekli olan 2.1 seviyesinin altındadır.
Demografik Geçiş ve Sosyoekonomik Faktörler
Doğurganlık hızındaki bu düşüş, demografik geçiş teorisi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu teori, sanayileşme, kentleşme, eğitim seviyesinin artması ve kadınların iş gücüne katılımının artması gibi faktörlerin doğurganlık oranlarını etkilediğini öne sürer. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Eryurt, ekonomik krizlerin ve yaşam maliyetlerinin artmasının da doğurganlık üzerinde etkili olduğunu belirtmektedir.
Bölgesel Farklılıklar ve Yaş Gruplarına Göre Dağılım
2023 yılı verilerine göre, doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3.27 çocuk ile Şanlıurfa olurken, en düşük olduğu il 1.13 çocuk ile Bartın olmuştur. Bu durum, doğu ve batı bölgeleri arasında belirgin farkların olduğunu göstermektedir.
Ayrıca, doğurganlık hızının en yüksek olduğu yaş grubu 25-29 olarak belirlenmiştir. Bu, kadınların daha ileri yaşlarda çocuk sahibi olmayı tercih ettiğini göstermektedir.
Geleceğe Yönelik Projeksiyonlar
Uzmanlar, mevcut eğilimlerin devam etmesi halinde Türkiye nüfusunun 2100 yılına kadar 50 milyonun altına düşebileceğini öngörmektedir. Bu durum, yaşlı nüfusun artması ve genç nüfusun azalması gibi demografik değişimlere yol açabilir.
Türkiye'de doğurganlık hızının 1.51'e düşmesi, sosyoekonomik faktörlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir sonucu olarak değerlendirilmektedir. Bu eğilim, uzun vadede nüfus yapısında önemli değişikliklere yol açabilir ve sosyal politikaların yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?