george orwell

nietzschen nicimi
george orwell, yaşarken 46 yıllık bir ömre çok şey sığdırdı ama muhtemelen bugünü bu kadar isabetli tarif ettiğini görse bile şaşırırdı.
çünkü 1984, artık bir roman değil; bir gerçeğin taslağı gibi okunuyor.

büyük birader her yerde, ekranlar hep açık, düşünceler izleniyor, kelimeler yeniden tanımlanıyor. orwell'in “düşünce suçu”, “yeni konuş”, “çiftdüşün” gibi kavramları kurgu değilmiş gibi, neredeyse günümüzün medya düzenine, sansür anlayışına, gözetim toplumuna birebir uyuyor.

hayvan çiftliği ile başlayan eleştirel duruşunu, 1984 ile sertleştirdi. iktidarın dili nasıl dönüştürdüğünü, hakikatin nasıl silikleştiğini, bireyin nasıl yalnızlaştırıldığını anlattı. ama öyle slogan atarak değil, sistemin iç dinamiklerini göstererek.

o bir kehanet yazarı değildi; sadece çok iyi gözlemledi. çünkü orwell, savaşları da gördü, sömürüyü de yaşadı, propagandanın nasıl işlediğini içeriden biliyordu. yazdıkları, ütopyadan çok bir uyarıydı. ama o uyarı bugün hâlâ kulaklara ulaşmıyor gibi.

erken öldü. 1950'de. ama 2024'te bile “büyük birader seni izliyor” sözü geçerliğini koruyorsa, george orwell hâlâ yaşıyor demektir.
çünkü bazı yazarlar öldükten sonra değil, dünya onların anlattığı hale geldikten sonra yaşar. orwell tam da öyle biri.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol