seçilirken halkın içindedir:
çarşıya çıkar, el sıkar, çay içer, dolmuşa biner gibi yapar.
ama seçildikten sonra...
son görüldüğü yer sabah programındaki canlı yayındır.
halk zamla boğuşurken,
o “algı operasyonu var” der.
asgari ücretle ilgili soru gelince,
“ben de üniversitede tost yerdim” gibi anılar anlatır.
dolar artar: “global kriz.”
ekonomi çöker: “dış mihrak.”
biri itiraz eder: “hain.”
biri soru sorar: “şov yapma kardeşim.”
ve en tuhafı:
bu insanların büyük kısmı “gündemi iyi yönettikleri” için tekrar aday gösterilir.
çünkü mesele halkla bağ kurmak değil, partiyle bağı koparmamaktır.
GE Aerospace, General Electric'in bir iştiraki olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde kurulmuş bir havacılık şirketidir. Ticari ve askeri uçak motorları, havacılık sistemleri ve ilgili teknolojilerde faaliyet gösteren şirket, gelişmiş jet motorları, dijital uçuş sistemleri ve sürdürülebilir havacılık çözümleri sunmaktadır. İstanbul, Kocaeli ve İzmir'de mühendislik ve bilgi teknolojileri alanlarında güçlü kariyer fırsatları sunan GE Aerospace, 2025 itibarıyla mühendislik, operasyon ve bilgi teknolojisi gibi iş alanlarında istihdam sağlamaktadır.
Elizabeth Holmes, Amerikalı bir girişimci ve dolandırıcıdır. 3 Şubat 1984 tarihinde doğan Holmes, sağlık teknolojisi şirketi Theranos'un kurucusu ve CEO'su olarak bilinir. Theranos, az miktarda kanın parmak ucundan alınmasıyla çalışan iddialı bir kan testi kitinin geliştirildiği ve kan testlerinin çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilebileceği iddiasıyla ün kazanmıştı. Ancak iddiaların asılsız olduğu ve şirketin teknolojisinin işe yaramadığı ortaya çıktı. Forbes tarafından zenginlik listelerine alındı, ancak şirketin düşüşü ve sahtekarlık suçlamaları sonucunda Holmes hakkında dava açıldı.
Theranos skandalı, 2015 yılında The Wall Street Journal gazetesi muhabiri John Carreyrou'nun raporunun patlamasından bu yana dünya çapında manşetleri domine eden ve okuyucuları büyüleyen, aynı zamanda da dehşete düşüren bir olaydır. Şimdi şirketin kurucusu Elizabeth Holmes, mahkemeye temyiz başvurusu yaparken hükümlerini temyiz ederken hapiste bulunuyor. İşte Theranos tartışması hakkında bilmeniz gereken her şey:
2014 yılında, bir kan testi başlatan Theranos, iddia edilen devrim niteliğinde bir teknoloji sunan bir kan testi girişimiydi. Mevcut teknoloji, her teşhis testi için bir kan tüpü gerektirirken, Theranos sadece bir damla kanla (sözde 240'den fazla) kolestrol seviyelerinden karmaşık genetik analize kadar yüzlerce testi yapabildiğini iddia etti. Otomatik, hızlı ve uygun fiyatlı olarak, Theranos tıbbı devrimleştirebilecek ve dünya genelinde hayatları kurtarabilecek bir teknoloji sunuyormuş gibi görünüyordu.
Theranos'un kurucusu ve CEO'su olan Elizabeth Holmes, şirketi kurmak için okul ücreti paralarını kullanarak Stanford'dan ayrıldı ve Theranos zirvedeyken sadece 30 yaşındaydı. Larry Ellison ve Tim Draper gibi yatırımcılardan 700 milyon dolardan fazla yatırım topladı. Şirket, Silicon Vadisi'nin yükselen yıldızı haline gelmiş ve Holmes, şirketin yarısından fazlasını elinde tutarak kadın Steve Jobs olarak övgü almıştı.
Tek sorun? Teknoloji işlemiyordu.
İlk olarak 2015 yılında, iki kez Pulitzer Ödülü kazanan The Wall Street Journal gazetesi muhabiri John Carreyrou tarafından ortaya atıldı. Theranos teknolojisinin performansını şüpheyle karşılayan bir ipucu aldıktan sonra, Holmes'un Stanford'da sadece iki dönem kimya mühendisliği derslerinden sonra devrim niteliğinde tıbbi teknoloji icat etme iddiası, John'un ilgisini daha da artırdı...
Eski Theranos çalışanları Erika Cheung ve Tyler Schultz, Theranos'un şirket, teknoloji ve uygulamaları hakkındaki deneyimlerini, ayrıca yönetim kurulu üyelerine yalanlar, gözdağı ve gizlilik kültürü, teknolojinin sürekli kalite güvencesini geçememesi ve en önemlisi gerçek hastalara gönderilen sonuçların temel olarak yanlış olduğunu ve bu sonuçlar üzerine hayat değiştirici tıbbi kararlar alındığını paylaşmaya başladılar. Şirketin sadece cesur yalanlar üzerine kurulmuş gibi göründüğü anlaşıldı.
Theranos'un bilgi sızdıranlarından gelen bilgilerin büyük bir kısmının etkisiyle, John Wall Street Journal'da raporunu yayımlayabildi ve Theranos'un kendi teknolojisini kullanmadığını, kendi teknolojisinin verimsizliği nedeniyle testlerin çoğunu çalıştırmadığını ortaya koydu. FDA soruşturması başladı ve John'un raporunda yazılan her şey doğrulandı.
Theranos'un tepkisi şaşırtıcıydı. İlk başta Holmes, kendisine ve şirkete yöneltilen iddiaları şiddetle reddetti. Theranos, John'a dava açma tehditinde bulundu ve bir süreliğine şirket için bir düşman haline gelen John Carreyrou'yu bile dava etmeye tehdit etti.
Neyse ki, 2018 yılında Holmes CEO olarak istifa etti ve eski şirket başkanı Ramesh Balwani ile birlikte, yatırımcıları yanılttığı ve şirketin kan testi teknolojisinin verimliliği hakkında kasıtlı olarak yanlış iddialarda bulunduğu iddiasıyla suçlandı.
Üç ay sonra FBI'nın incelemesini takiben şirket resmi olarak kapanarak, birçoğunun Theranos'un sahtekarlık faaliyetlerinden habersiz olduğu binlerce eski çalışanı, geleceklerinden emin olamadı.
Ocak 2022'de Holmes, yatırımcıları dolandırmakla suçlu bulundu ve Kasım ayında on bir yılın üzerinde bir hapis cezasına çarptırıldı. Theranos'un çöküşüne dair daha fazla bilgi, mahkemede ortaya çıktı, savcılar Holmes'u şirketin faaliyetlerinde hata yaptığına dair itiraflarda bulunmakla birlikte, hasta veya yatırımcıları kasıtlı olarak dolandırmadığını iddia etmeye devam etti. Holmes, mahkumiyetini ve cezasını temyiz etmeye çalışıyor, ancak temyiz sırasında hapisten çıkma talebini kaybetti ve şu anda hapiste bulunuyor.
Bu güne kadar birçok dönemeç ve dönemeç yaşanmış gibi görünüyor, bu hikayenin henüz sona ermediği gibi görünüyor.
John'un ödüllü kitabı "Bad Blood: Secrets and Lies in a Silicon Valley Startup" (Kötü Kan: Bir Silikon Vadisi Girişiminde Sırlar ve Yalanlar) Theranos skandalının gerçeğine ve soruşturmasının deneyimine daha derinlemesine inmektedir. Aynı zamanda medya, şirket ve kurucu olan Elizabeth Holmes'un çevresiyle ilgili ilgi çekici hikayeler üretmeye devam etmektedir. Bu hikayeler, Holmes'un ünlü bariton sesinin gerçekliğini sorgulayanlardan, Theranos imparatorluğunun yükselişi ve çöküşüne adanmış "The Dropout" adlı bir podcaste kadar uzanmaktadır.
Theranos skandalının bir televizyon uyarlaması olan "The Dropout" adlı dizi, 2022 yılında Hulu ve Disney+ platformlarında uluslararası olarak yayınlandı ve Amanda Seyfried'in Holmes'u canlandırmasıyla Primetime Emmy Ödülü kazandı.
Skandal aynı zamanda büyük ekrana da gelecek. Oscar ödüllü Alex Gibney'in ürettiği ve yönettiği "The Inventor: Out for Blood in Silicon Valley" adlı belgesel 2019 yılında yayınlandı ve bir uzun metraj film geliştirilmektedir. Adam McKay ("The Big Short") yönetmen olarak atanmış, Jennifer Lawrence Holmes'u oynamayı kabul etmiş ve Vanessa Taylor ("The Shape of Water") senaryoyu yazmaktadır.
Theranos skandalı, tıbbi ve teknolojik alandaki büyük bir yanılgının hikayesi olarak kalmaya devam etmektedir ve izleyiciler, okuyucular ve meraklılar için hala büyük bir ilgi kaynağıdır.
Theranos skandalı, 2015 yılında The Wall Street Journal gazetesi muhabiri John Carreyrou'nun raporunun patlamasından bu yana dünya çapında manşetleri domine eden ve okuyucuları büyüleyen, aynı zamanda da dehşete düşüren bir olaydır. Şimdi şirketin kurucusu Elizabeth Holmes, mahkemeye temyiz başvurusu yaparken hükümlerini temyiz ederken hapiste bulunuyor. İşte Theranos tartışması hakkında bilmeniz gereken her şey:
2014 yılında, bir kan testi başlatan Theranos, iddia edilen devrim niteliğinde bir teknoloji sunan bir kan testi girişimiydi. Mevcut teknoloji, her teşhis testi için bir kan tüpü gerektirirken, Theranos sadece bir damla kanla (sözde 240'den fazla) kolestrol seviyelerinden karmaşık genetik analize kadar yüzlerce testi yapabildiğini iddia etti. Otomatik, hızlı ve uygun fiyatlı olarak, Theranos tıbbı devrimleştirebilecek ve dünya genelinde hayatları kurtarabilecek bir teknoloji sunuyormuş gibi görünüyordu.
Theranos'un kurucusu ve CEO'su olan Elizabeth Holmes, şirketi kurmak için okul ücreti paralarını kullanarak Stanford'dan ayrıldı ve Theranos zirvedeyken sadece 30 yaşındaydı. Larry Ellison ve Tim Draper gibi yatırımcılardan 700 milyon dolardan fazla yatırım topladı. Şirket, Silicon Vadisi'nin yükselen yıldızı haline gelmiş ve Holmes, şirketin yarısından fazlasını elinde tutarak kadın Steve Jobs olarak övgü almıştı.
Tek sorun? Teknoloji işlemiyordu.
İlk olarak 2015 yılında, iki kez Pulitzer Ödülü kazanan The Wall Street Journal gazetesi muhabiri John Carreyrou tarafından ortaya atıldı. Theranos teknolojisinin performansını şüpheyle karşılayan bir ipucu aldıktan sonra, Holmes'un Stanford'da sadece iki dönem kimya mühendisliği derslerinden sonra devrim niteliğinde tıbbi teknoloji icat etme iddiası, John'un ilgisini daha da artırdı...
Eski Theranos çalışanları Erika Cheung ve Tyler Schultz, Theranos'un şirket, teknoloji ve uygulamaları hakkındaki deneyimlerini, ayrıca yönetim kurulu üyelerine yalanlar, gözdağı ve gizlilik kültürü, teknolojinin sürekli kalite güvencesini geçememesi ve en önemlisi gerçek hastalara gönderilen sonuçların temel olarak yanlış olduğunu ve bu sonuçlar üzerine hayat değiştirici tıbbi kararlar alındığını paylaşmaya başladılar. Şirketin sadece cesur yalanlar üzerine kurulmuş gibi göründüğü anlaşıldı.
Theranos'un bilgi sızdıranlarından gelen bilgilerin büyük bir kısmının etkisiyle, John Wall Street Journal'da raporunu yayımlayabildi ve Theranos'un kendi teknolojisini kullanmadığını, kendi teknolojisinin verimsizliği nedeniyle testlerin çoğunu çalıştırmadığını ortaya koydu. FDA soruşturması başladı ve John'un raporunda yazılan her şey doğrulandı.
Theranos'un tepkisi şaşırtıcıydı. İlk başta Holmes, kendisine ve şirkete yöneltilen iddiaları şiddetle reddetti. Theranos, John'a dava açma tehditinde bulundu ve bir süreliğine şirket için bir düşman haline gelen John Carreyrou'yu bile dava etmeye tehdit etti.
Neyse ki, 2018 yılında Holmes CEO olarak istifa etti ve eski şirket başkanı Ramesh Balwani ile birlikte, yatırımcıları yanılttığı ve şirketin kan testi teknolojisinin verimliliği hakkında kasıtlı olarak yanlış iddialarda bulunduğu iddiasıyla suçlandı.
Üç ay sonra FBI'nın incelemesini takiben şirket resmi olarak kapanarak, birçoğunun Theranos'un sahtekarlık faaliyetlerinden habersiz olduğu binlerce eski çalışanı, geleceklerinden emin olamadı.
Ocak 2022'de Holmes, yatırımcıları dolandırmakla suçlu bulundu ve Kasım ayında on bir yılın üzerinde bir hapis cezasına çarptırıldı. Theranos'un çöküşüne dair daha fazla bilgi, mahkemede ortaya çıktı, savcılar Holmes'u şirketin faaliyetlerinde hata yaptığına dair itiraflarda bulunmakla birlikte, hasta veya yatırımcıları kasıtlı olarak dolandırmadığını iddia etmeye devam etti. Holmes, mahkumiyetini ve cezasını temyiz etmeye çalışıyor, ancak temyiz sırasında hapisten çıkma talebini kaybetti ve şu anda hapiste bulunuyor.
Bu güne kadar birçok dönemeç ve dönemeç yaşanmış gibi görünüyor, bu hikayenin henüz sona ermediği gibi görünüyor.
John'un ödüllü kitabı "Bad Blood: Secrets and Lies in a Silicon Valley Startup" (Kötü Kan: Bir Silikon Vadisi Girişiminde Sırlar ve Yalanlar) Theranos skandalının gerçeğine ve soruşturmasının deneyimine daha derinlemesine inmektedir. Aynı zamanda medya, şirket ve kurucu olan Elizabeth Holmes'un çevresiyle ilgili ilgi çekici hikayeler üretmeye devam etmektedir. Bu hikayeler, Holmes'un ünlü bariton sesinin gerçekliğini sorgulayanlardan, Theranos imparatorluğunun yükselişi ve çöküşüne adanmış "The Dropout" adlı bir podcaste kadar uzanmaktadır.
Theranos skandalının bir televizyon uyarlaması olan "The Dropout" adlı dizi, 2022 yılında Hulu ve Disney+ platformlarında uluslararası olarak yayınlandı ve Amanda Seyfried'in Holmes'u canlandırmasıyla Primetime Emmy Ödülü kazandı.
Skandal aynı zamanda büyük ekrana da gelecek. Oscar ödüllü Alex Gibney'in ürettiği ve yönettiği "The Inventor: Out for Blood in Silicon Valley" adlı belgesel 2019 yılında yayınlandı ve bir uzun metraj film geliştirilmektedir. Adam McKay ("The Big Short") yönetmen olarak atanmış, Jennifer Lawrence Holmes'u oynamayı kabul etmiş ve Vanessa Taylor ("The Shape of Water") senaryoyu yazmaktadır.
Theranos skandalı, tıbbi ve teknolojik alandaki büyük bir yanılgının hikayesi olarak kalmaya devam etmektedir ve izleyiciler, okuyucular ve meraklılar için hala büyük bir ilgi kaynağıdır.
Metaverse, sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin birleşimiyle oluşan, kullanıcıların dijital avatarlar aracılığıyla etkileşimde bulunduğu sanal evrenleri tanımlar. Kavram, ilk olarak Neal Stephenson'ın 1992 yılında yayımladığı Snow Crash adlı romanında geçmiştir. Meta Platforms Inc. (eski adıyla Facebook) tarafından 2021 yılında yapılan açıklamalarla popülerlik kazanmıştır. 2025 itibarıyla, Decentraland ve The Sandbox gibi platformlar, metaverse deneyimlerini sunmaya devam etmektedir. Ancak, beklenen geniş çaplı benimseme henüz gerçekleşmemiştir.
MIATK – Şirketin Metaverse Evreninde Yapay Zeka Tabanlı Dil Edindirme Amaçlı E-Öğrenme Platformunun Geliştirilmesi projesinin TÜBİTAK tarafından desteklenmeye değer bulunduğu, projenin asgari destek tutarının 1,8 milyon TL olacağı açıklandı.
Can termik santral cante, 30 Eylül 2023 itibariyle 867,5 Mn TL seviyesinde Faiz Vergi Amortisman Öncesi Kar (FAVÖK) ve 1.084 Mn TL dönem karı elde etmiştir.
2023 yılının 3. çeyreğinde FAVÖK, bir önceki çeyreğe göre %52 artarak 350 Mn TL'ye ulaşmıştır. Ancak, geçen senenin aynı dönemine göre %17 oranında azalmıştır. Bu azalmanın ana sebebi, bu yıl uygulanan AUF mekanizması ile düşük elektrik satış fiyatlarıdır.
Ayrıca, kaynak bazlı AUF mekanizması Ekim 2023 döneminden itibaren uygulanmayacak, bu da olumlu bir etki beklenmesini sağlayacaktır. Özel durum açıklamasında belirtilen dava kararı, Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından bozulmuş ve Danıştay'da görülmeye devam edilecektir. Danıştay başvurusu sonrasında dava sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşılacaktır.
2023 yılının 3. çeyreğinde FAVÖK, bir önceki çeyreğe göre %52 artarak 350 Mn TL'ye ulaşmıştır. Ancak, geçen senenin aynı dönemine göre %17 oranında azalmıştır. Bu azalmanın ana sebebi, bu yıl uygulanan AUF mekanizması ile düşük elektrik satış fiyatlarıdır.
Ayrıca, kaynak bazlı AUF mekanizması Ekim 2023 döneminden itibaren uygulanmayacak, bu da olumlu bir etki beklenmesini sağlayacaktır. Özel durum açıklamasında belirtilen dava kararı, Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından bozulmuş ve Danıştay'da görülmeye devam edilecektir. Danıştay başvurusu sonrasında dava sonuçlandığında kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Lezbiyen, bir kadının romantik ve cinsel olarak başka kadınlara yönelik romantik ve cinsel çekim hissettiği bir cinsel yönelimdir. Lezbiyenlik, LGBTQ+ (lezbiyen, gey, biseksüel, transgender, queer vb.) çatısı altında yer alır. Lezbiyen bireyler, duygusal bağlarını ve cinsel ilişkilerini genellikle kadınlarla kurarlar.
Cinsel yönelimler kişisel bir tercih meselesidir ve her birey farklıdır. Lezbiyen bireyler, romantik ve cinsel çekimlerinin kadınlara yönelik olduğunu kabul ederler. Bu terim, cinsel yönelim çeşitliliğinin bir parçasıdır ve insanların kendilerini tanımlamalarına ve kabul etmelerine yardımcı olur. Toplumda çeşitli cinsel yönelimlere saygı duymak ve insanların kimliklerini ifade etmelerine destek olmak önemlidir.
Cinsel yönelimler kişisel bir tercih meselesidir ve her birey farklıdır. Lezbiyen bireyler, romantik ve cinsel çekimlerinin kadınlara yönelik olduğunu kabul ederler. Bu terim, cinsel yönelim çeşitliliğinin bir parçasıdır ve insanların kendilerini tanımlamalarına ve kabul etmelerine yardımcı olur. Toplumda çeşitli cinsel yönelimlere saygı duymak ve insanların kimliklerini ifade etmelerine destek olmak önemlidir.
Siirt, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alır. Tarihi kalıntıları, Botan Çayı ve doğal güzellikleri ile bilinir. Plaka Kodu: 56, Telefon Kodu: 484
Ümit Ateş, 1985 yılında İstanbul, Türkiye'de doğan bir sanatçıdır. Aslen Sivaslıdır. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlamış ve 7 yaşında bağlama çalmaya başlamıştır. 8 yaşında ise bağlama eğitimi almıştır. Sanat kariyerine düğün salonlarında sahne alarak başlamış ve 12 yaşında ilk sahne deneyimini yaşamıştır. Lise döneminde okulun çeşitli faaliyetlerinde ve koroda yer almıştır.
Ümit Ateş, müzik alanında başarılı bir sanatçı olarak iki müzik albümü yapmıştır. Ayrıca YEŞİLÇAM filmlerinin çekildiği mekanları keşfetme ve nostaljik içerikler üretme amacıyla kurduğu YouTube kanalında videolar da paylaşmaktadır.
Kısacası, Ümit Ateş hem müzik kariyeri hem de YouTube'da nostaljik içerikler üreterek bilinen bir sanatçıdır.
Ümit Ateş, müzik alanında başarılı bir sanatçı olarak iki müzik albümü yapmıştır. Ayrıca YEŞİLÇAM filmlerinin çekildiği mekanları keşfetme ve nostaljik içerikler üretme amacıyla kurduğu YouTube kanalında videolar da paylaşmaktadır.
Kısacası, Ümit Ateş hem müzik kariyeri hem de YouTube'da nostaljik içerikler üreterek bilinen bir sanatçıdır.
CUSAN, ÇUHADAROĞLU METAL SANAYİ VE PAZARLAMA A.Ş.'nin borsadaki hisse kodudur. Metal ürünleri imalatı ve pazarlaması alanında faaliyet gösteren bir şirkettir. Yapı malzemeleri, tesisat ekipmanları gibi ürünlerle sektöre hizmet sunmayı amaçlamaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?