3 gün tatil görünce 18 gün çalışmamış gibi hisseden beyaz yakalı

dolayli tumlec
burası türkiye.
resmî tatil 1,5 günse... şirket maili 27 gün gecikmiş gibi döner.
bayram tatili 3 günse... dönüşte seni bekleyen işler öyle bir birikmiştir ki, sanki 3 ay yurtdışına gitmişsin de kimse yerine bakmamış gibi hissettirir.

bu ülkenin beyaz yakalısı:

takvime martta bakar, nisandaki tatili işaretler.

3 günlük tatil için 45 günlük motivasyon toplar.

ve sonra tatil gelir…
hava kötüdür, para yetmez, kalabalık bunalıtır ama OLSUN — tatildir.
story atılır, biraz dinlenilir.

ama o geri dönüş yok mu...

mail kutusu: 172 okunmamış, 13 acil.

slack: “konuya hâkim misin?” diye iğneleyen mesajlar.

patron: “tatildeydi ama sen bilirsin belki…” diye üstünden geçer.

müşteri: “o dosya hazır mıydı?” der, ama dosyanın varlığını tatilden önce kimse hatırlamamıştır.

ve en kötüsü: zihin hâlâ tatilde değildir ama hesap soranlar çoktandır mesaiye dönmüştür.

beyaz yakalıyı en çok yoran şey, tatilin kendisi değil;
tatilden döndükten sonra tatil yapmış gibi hissettirilmesi.
çünkü sistem öyle kurulu ki, sanki 3 gün dinlenmen için 18 gün suç işlemişsin gibi davranılır.

tatilden dönüşte yaşanan iç diyalog:

"acaba fazla mı uzaklaştım?"

"güncellemeleri kaçırdım mı?"

"benden habersiz bir şey mi oldu?"

"tatil hakkımı harcamış gibi hissettim..."

"sanki biraz daha çalışmalıydım..."

hayır tatlım, sadece 3 gün tatil yaptın.
ve bu suç değil.

ama ülke öyle ki, izin kullanmak lüks, geri dönmek pişmanlık.
çünkü kimse aslında tatil yapmanı istemiyor.
herkes senin çalışırken “durmadan” olmanı, durduğunda bile çalışıyor gibi görünmeni istiyor.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol