gün boyunca müşterinin mevduatını hesaplar,
kredi faiz oranı sunar,
POS cihazı bozulunca çözer,
ama kendi maaşı hesaba yattığında:
–375 TL bakiye.
çünkü bankacılık sektörü zenginle muhatap,
ama garibanla empati kurmak zorunda olan tek sektör.
sabah “yatırım ürünlerimize göz attınız mı?” diye sorar,
öğlen simidi kredi kartına böler.
bir yandan milyonu olan müşteriye
“şu fonu öneririm” der,
ama kendi BES'ini iptal etmeyi düşünür.
güler yüz zorunlu, şıklık mecburi,
mesai dışı WhatsApp grubundan kaçış yok.
ama maaş sabit, prim belirsiz, baskı sonsuz.
ay sonunda “düşük performans” diyerek azarlanır,
ama asıl düşüş,
kart ekstresinde görünür.
ve o anda anlar:
kendisi sadece bankada değil,
borcun içinde çalışmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?