düşük faizli kredilerin döviz yatırımına dönüşmesi

Devletin imkanları ile zengin daha zengin olmuş, fakir de daha da fakirleşmiş.

Düşük kredi imkanını tanıyan hükumet böylece:

> Dövizi kendi eliyle yükseltti
> TL, bankaların ve şirketlerin eliyle pul edildi
> Enflasyon yükseltildi
> Alım gücü düşürüldü
> Konut fiyatları uçtu
> Kiralık daireler ateş pahası oldu...

Peki bunlara neden olan hükümetten bir kişi sorumluluk alıp da hata yapıldığını kabul etti mi? Hayır. Aynı şeyi yerel seçimlere doğru da yapacaklar. Düşük faizli kredi verecekler ve konut fiyatları tekrar pahalanacak. TL daha da değer kaybedecek. Akıl alır gibi değil. Çıldırmamak elde değil.

Türkiye cumhuriyet Merkez Bankası'nın yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de geçtiğimiz seçim döneminde şirketlere bol keseden verilen düşük faizli krediler, beklenen yatırım ve istihdamı yaratmak yerine döviz yatırımı olarak kullanıldı. Bu kredileri alan firmalar, döviz alımına yönelerek kısa vadeli kazanç elde etmeyi tercih ettiler.

2022'nin ilk 6 ayında, kredi/satış oranını artıran firmaların net döviz alımlarının yüzde 773 arttığı görüldü. Ayrıca, kredi/satış oranını azaltan firmaların net döviz alımları da yüzde 151 arttı. Bu durum, kredi musluklarının açılmasının ekonomideki finansal istikrarsızlığa ve dış şoklara karşı savunmasız hale gelmeye yol açtığını gösterdi.

Araştırma ayrıca, daha fazla kredi kullanan KOBİ'lerin ithalat, yurt içi girdi alımı, yabancı para cinsinden borç ödemeleri ve net döviz alımlarını artırdığını, büyük firmaların ise döviz alımlarına eğilim gösterdiklerini ortaya koydu. Böylece, düşük faizli kredi vaadiyle verilen kredilerin, beklendiği gibi yatırım ve istihdama dönüşmediği, bunun yerine kısa vadeli kazanç sağlamak amacıyla döviz yatırımına dönüştüğü görüldü. sözcü