ekrana çıkar,
mikrofonu tutar,
gülümseyerek başlar:
“değerli vatandaşlarımız...”
5 dakika ekonomi,
7 dakika dış güçler,
3 dakika “bizim dönemimizde...”
ve sonunda halk hâlâ aynı soruyu sorar:
“peki o zam ne olacak?”
çünkü siyasetçi için mesele bilgi vermek değil,
sorudan uzaklaşarak konuşmayı uzatmaktır.
asgari ücret sorulur,
gençlik hayalleri anlatılır.
kira krizi sorulur,
"ülkemiz her zamankinden daha güçlü" denir.
bir yerden sonra anlıyorsun:
konuşulan şey gerçekler değil, seçmene verilmiş söz gibi duran belirsizlikler.
ve her cümlede şöyle bir his bırakılır:
“evet ya bir şeyler yapılıyor ama... ne?”
kameralar kapanır,
alkışlar duyulur,
ama sorular hâlâ cebimizde durur.
çünkü cevap verilmemiştir — sadece kelimelerle üstü örtülmüştür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?