yıllardır muhalif partilere “demleniyorlar” diyen AKP ve MHP, şimdi resmi olarak “dem” kavramıyla ittifak kurmuş gibi görünmeye başladı. Dem Parti'nin desteğiyle birlikte, Cumhur İttifakı'nın anayasa değişikliği için kritik sayıya ulaşma ihtimali güçleniyor.
📊 Meclis sayıları:
AKP: 272
MHP: 47
Dem Parti: 56
➡️ Toplam: 375
Değişiklik için hedef: 400
Yani sadece 25 milletvekili daha gerekiyorsa, bu partilerden birkaçı “gel yanıma” diyebilir.
Bu ittifakın perde arkası mı?
Cumhurbaşkanlığı seçiminde %50+1 barajının yerini yeniden şekillendirme planı…
Yani Erdoğan'ın koltuğunda kalma ihtimali, oy kaybına rağmen anayasal zemine oturtulabilir. Karşılığında da Dem Parti'nin talepleri — muhtemelen yerel temsil ya da yeni düzenlemeler — büyük oranda karşılanacak.
Sonuçta dedikodular doğruymuş: yıllardır muhalefette dem'lenenler, bu kez resmî olarak dem'lenmiş ittifak içinde yer alıyor. Çünkü bu işin başka hiçbir makul açıklaması yok 😏
1994 yılında Kahramanmaraş'ta inşa edilen ve Trabzon Bulvarı'nda yer alan , mimari tasarımı ve renk seçimiyle uzun süre tartışma konusu oldu. Renkli dış cephesi ve alışılmışın dışında yapısıyla dikkat çeken bina, zamanla "dünyanın en saçma binası" unvanını kazandı. Google'da bu ifadeyle arama yapıldığında ilk sırada çıkan yapı, sosyal medyada da sıkça mizah konusu haline geldi.
Yapay zekanın çizdiği dünyanın en saçma binası:
![dünyanın en saçma binası dünyanın en saçma binası]()
2022 yılında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin kent meydanı projesi kapsamında yıkımına başlanan binanın yüzde 70'i tıraşlama tekniğiyle yıkıldı . Yıkım sürecinde 270 ton hurda geri dönüşüme kazandırıldı. Binanın yerine, küçük esnafa yönelik dükkan ve ofislerin yer alacağı üç katlı bir iş hanı inşa edilmesi planlanıyor .
Bu bina, mimari tasarımın toplum algısı üzerindeki etkisini ve estetik anlayışın zamanla nasıl değişebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak hafızalarda yer etti.
Yapay zekanın çizdiği dünyanın en saçma binası:
2022 yılında Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi'nin kent meydanı projesi kapsamında yıkımına başlanan binanın yüzde 70'i tıraşlama tekniğiyle yıkıldı . Yıkım sürecinde 270 ton hurda geri dönüşüme kazandırıldı. Binanın yerine, küçük esnafa yönelik dükkan ve ofislerin yer alacağı üç katlı bir iş hanı inşa edilmesi planlanıyor .
Bu bina, mimari tasarımın toplum algısı üzerindeki etkisini ve estetik anlayışın zamanla nasıl değişebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek olarak hafızalarda yer etti.
zoobi sözlük, internetteki "herkes her şeyi bilir" iddiasını bir tık daha ileri taşıyıp "herkes hem bilir hem laf sokar" kıvamına getiren, yeni nesil bir dijital mecra. ekşi sözlük'ün kuzenidir ama daha çok “ben sıkıldım burası çok ciddi” diyenlerin kaçıp sığındığı sahil kasabası gibidir.
burada entry'ler ansiklopedik bilgi gibi başlayıp dert yanmayla, anlık krizle ya da ani bir gülme isteğiyle biter. “şu kişi kimdir” diye başlanan başlık, “bu devirde kim güvenilir ki zaten” diye iç dökmeye bağlayabilir. format belli ama ruh hâli sürprizli.
katılmak için öyle her önüne gelene kapı açılmaz. öncelikle içeridekilerden biri seni görecek, “bu çocukta laf var” diyecek. sonra moderasyon da bir göz atacaktır tabii. çünkü zoobi herkesin yazabildiği değil, iyi yazanların eğlendiği bir yer.
kısaca: zoobi sözlük, mizahı ciddiyetle, ciddiyeti de laf sokmayla harmanlayan; “düşün ama çok da ciddiye alma” temalı bir dijital mecradır. bir entry okursun kahkaha atarsın, bir diğerini okur “ben bu acıyı bir yerden biliyorum” dersin. ama her durumda bir şeyler hissedersin. ve bu çağda hissedebilen insan bulmak da öyle kolay değil.
burada entry'ler ansiklopedik bilgi gibi başlayıp dert yanmayla, anlık krizle ya da ani bir gülme isteğiyle biter. “şu kişi kimdir” diye başlanan başlık, “bu devirde kim güvenilir ki zaten” diye iç dökmeye bağlayabilir. format belli ama ruh hâli sürprizli.
katılmak için öyle her önüne gelene kapı açılmaz. öncelikle içeridekilerden biri seni görecek, “bu çocukta laf var” diyecek. sonra moderasyon da bir göz atacaktır tabii. çünkü zoobi herkesin yazabildiği değil, iyi yazanların eğlendiği bir yer.
kısaca: zoobi sözlük, mizahı ciddiyetle, ciddiyeti de laf sokmayla harmanlayan; “düşün ama çok da ciddiye alma” temalı bir dijital mecradır. bir entry okursun kahkaha atarsın, bir diğerini okur “ben bu acıyı bir yerden biliyorum” dersin. ama her durumda bir şeyler hissedersin. ve bu çağda hissedebilen insan bulmak da öyle kolay değil.
“dava”, “şato”, “dönüşüm” gibi romanlarında hep bir çıkışsızlık, hep bir içe gömülüş vardır. ama gel gör ki en çok konuşulan eserlerinden biri yazmadığı romandan değil, yazdığı mektuplardandır: milena'ya mektuplar. kafka'nın aşkı da bürokratikti adeta. milena'ya mektup yazarken kendi içine dilekçe vermiş gibiydi.
bugün sosyal medyada olsaydı, her gün “story”ye kafkaesk bunalım atardı. kim bilir, belki de “bu sabah da böcek gibi uyandım” tweet'iyle gündem olurdu. ama iyi ki olmamış. çünkü o mektuplar, emojisiz ve filtresiz bir ruhun en saf yansımalarıydı.
kafka, 1924'te almanya'da veremden öldüğünde 40 yaşındaydı. ardında bıraktığı “yayınlama ama sana emanet” tembihine rağmen max brod, sağ olsun, söz dinlemeyip onu edebiyatın ortasına koydu. ne diyelim, bazen en büyük edebi devrimler, arkadaş sözünde durmayınca oluyor.
bugün sosyal medyada olsaydı, her gün “story”ye kafkaesk bunalım atardı. kim bilir, belki de “bu sabah da böcek gibi uyandım” tweet'iyle gündem olurdu. ama iyi ki olmamış. çünkü o mektuplar, emojisiz ve filtresiz bir ruhun en saf yansımalarıydı.
kafka, 1924'te almanya'da veremden öldüğünde 40 yaşındaydı. ardında bıraktığı “yayınlama ama sana emanet” tembihine rağmen max brod, sağ olsun, söz dinlemeyip onu edebiyatın ortasına koydu. ne diyelim, bazen en büyük edebi devrimler, arkadaş sözünde durmayınca oluyor.
başta “ikinci el temiz bir şey bulurum” umuduyla girilen sahibinden ilanları arasında bir süre sonra kilometresiyle oynanmış, değişeni gizlenmiş, pert kaydı şüpheli araçlarla baş başa kalırsın. döviz kuru, kasko, mtv, muayene, bakım derken aslında sadece bir direksiyon değil, tüm iç huzurunu devralmış olursun. kredi çekmeye çalışınca da banka değil, adeta psikolojik danışman gibi sorgular seni. ve o an anlarsın: türkiye'de araba almak, sadece mobilite değil, sinir sistemine kalıcı zarar vermek anlamına gelir.
TRT Nağme, yalnızca Türk sanat müziği yayınları yapan bir radyo kanalıdır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) bünyesinde kurulmuş olan kanal, 2009 yılından itibaren yayın hayatına başlamıştır. Ankara merkezli olarak faaliyet gösteren TRT Nağme, Türkiye genelinde ve internet üzerinden dünya çapında dinlenebilmektedir. Kanalın kuruluş amacı, Türk sanat müziği repertuarını kesintisiz olarak dinleyicilere sunmak ve bu müzik türünün korunmasına katkı sağlamaktır.
TRT Nağme, klasik Türk sanat müziği eserlerinin yanı sıra, günümüz sanatçılarının yorumlarına da yer vermektedir. Bu kapsamda, repertuarında Safiye Ayla, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, İnci Çayırlı ve Nevzat Atlığ gibi önemli sanatçıların seslendirdiği eserler bulunmaktadır. Kanal, sadece müzik yayınlamakla kalmayıp, Türk sanat müziği ile ilgili kültürel içeriklere ve bilgilendirici programlara da yer vermektedir. Bu programlarda makam bilgisi, bestekâr tanıtımları ve müzik tarihine dair konular işlenmektedir.
TRT Nağme, frekans yayınına ek olarak dijital platformlar üzerinden de erişilebilmektedir. TRT'nin diğer kanallarında olduğu gibi, TRT Nağme de kamu yayıncılığı anlayışıyla faaliyet göstermekte ve reklamsız yayın yapmaktadır. Kanalın kurucusu doğrudan belirtilmemekle birlikte, TRT yönetimi tarafından hayata geçirilmiş bir projedir. Kurumun müzik yayıncılığı alanındaki diğer kanalları arasında TRT Radyo 1, TRT Türkü ve TRT Radyo Haber yer almaktadır.
TRT Nağme, klasik Türk sanat müziği eserlerinin yanı sıra, günümüz sanatçılarının yorumlarına da yer vermektedir. Bu kapsamda, repertuarında Safiye Ayla, Zeki Müren, Müzeyyen Senar, İnci Çayırlı ve Nevzat Atlığ gibi önemli sanatçıların seslendirdiği eserler bulunmaktadır. Kanal, sadece müzik yayınlamakla kalmayıp, Türk sanat müziği ile ilgili kültürel içeriklere ve bilgilendirici programlara da yer vermektedir. Bu programlarda makam bilgisi, bestekâr tanıtımları ve müzik tarihine dair konular işlenmektedir.
TRT Nağme, frekans yayınına ek olarak dijital platformlar üzerinden de erişilebilmektedir. TRT'nin diğer kanallarında olduğu gibi, TRT Nağme de kamu yayıncılığı anlayışıyla faaliyet göstermekte ve reklamsız yayın yapmaktadır. Kanalın kurucusu doğrudan belirtilmemekle birlikte, TRT yönetimi tarafından hayata geçirilmiş bir projedir. Kurumun müzik yayıncılığı alanındaki diğer kanalları arasında TRT Radyo 1, TRT Türkü ve TRT Radyo Haber yer almaktadır.
Lale Mumcu Başel, Türk Sanat Müziği alanında uzun yıllardır faaliyet gösteren bir ses sanatçısıdır. Sanat hayatına 1992 yılında TRT Gençlik Korosu'na katılarak adım atmıştır. Bu süreçte, Tarık Kip, Yüksel Kip, Özgen Gürbüz ve Yılmaz Pakalınlar gibi isimlerden makam, solfej, nazariyat ve usul dersleri almıştır. 1994 yılında ise TRT'nin düzenlediği ses sanatçısı sınavını kazanarak, radyo ve televizyon programlarında yer almaya başlamıştır.
Sanatçının müzikle tanışması, ailesi aracılığıyla olmuştur. Babası, 1966 dönemi TRT ses sanatçılarından merhum Tuğrul Mumcu ve annesi Sevgi Mumcu'dan ilk müzik derslerini almıştır. Bu ailevi bağ, onun müzik kariyerinde önemli bir rol oynamıştır. Sanatçı, TRT İzmir Radyosu'nda görev yapmış ve çeşitli konserlerde sahne almıştır.
Lale Mumcu Başel, repertuarında klasik Türk Sanat Müziği eserlerine yer vermektedir. Seslendirdiği bazı eserler arasında "Afveyle Suçum Ey Gül-i Ter Başıma Kakma", "Ateş-i Suzan-ı Firkat Yaktı Cism-ü Canımı", "Bir Vefasız Yare Düştüm" ve "Feryad ki Feryadıma İmdad Edecek Yok" gibi parçalar bulunmaktadır. Bu eserler, TRT Arşiv Serisi 071 kapsamında yayımlanmıştır.
Sanatçı, yurt dışında da konserler vermiştir. Özellikle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluşmak için çeşitli etkinliklerde sahne almıştır. Bu konserlerde, uzun yıllar ayrı kaldığı yurt dışı sahnelerinde sevenleriyle bir araya gelmiştir.
avrupaolay.com
Lale Mumcu Başel, müzik kariyerine devam etmekte ve Türk Sanat Müziği'nin yaşatılması için çalışmalarını sürdürmektedir.
Sanatçının müzikle tanışması, ailesi aracılığıyla olmuştur. Babası, 1966 dönemi TRT ses sanatçılarından merhum Tuğrul Mumcu ve annesi Sevgi Mumcu'dan ilk müzik derslerini almıştır. Bu ailevi bağ, onun müzik kariyerinde önemli bir rol oynamıştır. Sanatçı, TRT İzmir Radyosu'nda görev yapmış ve çeşitli konserlerde sahne almıştır.
Lale Mumcu Başel, repertuarında klasik Türk Sanat Müziği eserlerine yer vermektedir. Seslendirdiği bazı eserler arasında "Afveyle Suçum Ey Gül-i Ter Başıma Kakma", "Ateş-i Suzan-ı Firkat Yaktı Cism-ü Canımı", "Bir Vefasız Yare Düştüm" ve "Feryad ki Feryadıma İmdad Edecek Yok" gibi parçalar bulunmaktadır. Bu eserler, TRT Arşiv Serisi 071 kapsamında yayımlanmıştır.
Sanatçı, yurt dışında da konserler vermiştir. Özellikle Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla buluşmak için çeşitli etkinliklerde sahne almıştır. Bu konserlerde, uzun yıllar ayrı kaldığı yurt dışı sahnelerinde sevenleriyle bir araya gelmiştir.
avrupaolay.com
Lale Mumcu Başel, müzik kariyerine devam etmekte ve Türk Sanat Müziği'nin yaşatılması için çalışmalarını sürdürmektedir.
Banu Parlak, Türk bir şarkıcı ve sosyal medya fenomenidir. Özellikle mizahi videoları ve şarkılarıyla tanınan Banu Parlak, kamuoyu tarafından eğlenceli içerikleri ve sanatsal çalışmalarıyla bilinir. Ancak Dilan Polat ve Engin Polat'ın gözaltı görüntüleriyle dalga geçen şarkıcı ve sosyal medya fenomeni Banu Parlak kooperatif dolandırıcılığı iddiasıyla gözaltına alınmıştır.
SPK'nun (Sermaye Piyasası Kurulu) CEO Event Medya AŞ (CEOEM) pay piyasasındaki işlemleri incelediği bir toplantının sonuçlarına göre, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu (SPKn) ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde bazı önlemler alınmıştır. 03.11.2023 tarihli toplantıda, SPKn'nun 101/1 maddesi ve V-101.1 sayılı Bilgi Suistimali ve Piyasa Dolandırıcılığı İncelemelerinde Uygulanacak Tedbirler Tebliği'nin 5/1 ve 6/1 maddelerine dayanarak aşağıdaki kişiler hakkında 06.11.2023 tarihli işlemlerden itibaren borsalarda 6 ay süreyle geçici işlem yasağı kararı alınmıştır:
Baran CİDAL - 6 ay
Çağlar KACAR - 6 ay
Fikret AYDOĞAN - 6 ay
İsmail TURGUT - 6 ay
Mustafa Can ERSÖZ - 6 ay
Nevim ERSÖZ - 6 ay
Nihan YILDIZ - 6 ay
Selay KIVILCIM - 6 ay
Timuçin ERSÖZ - 6 ay
Bu kararlar, SPK ve ilgili tebliğ hükümleri çerçevesinde alınmıştır. Bu kişilere, borsalarda geçici işlem yapma yasağı getirilmiştir.
Baran CİDAL - 6 ay
Çağlar KACAR - 6 ay
Fikret AYDOĞAN - 6 ay
İsmail TURGUT - 6 ay
Mustafa Can ERSÖZ - 6 ay
Nevim ERSÖZ - 6 ay
Nihan YILDIZ - 6 ay
Selay KIVILCIM - 6 ay
Timuçin ERSÖZ - 6 ay
Bu kararlar, SPK ve ilgili tebliğ hükümleri çerçevesinde alınmıştır. Bu kişilere, borsalarda geçici işlem yapma yasağı getirilmiştir.
İngiltere'nin uluslarüstü bir güç olmasını içten içe savunan çok eski bir dergi olan the economist'in 2012 yılında bastığı ve bugünlerde yaşadıklarımızın hiç de tesadüf olmadığını düşünmemize neden olan dergi kapağıdır.
Kapakta putin, netanyahu, kan içinde yüzüyor. Planör ile biri yukarıdan saldırı yapıyor. Bir Türk lider de var kapakta. Alnı açık bir lider. O da Putin'in ve Kore liderinin yanında görünüyor. İran lideri de yine Putin'e çok yakın bir konumda ve kan gölünün ortasında. Avrupalı başkanlar kan gölüne girmek için koşuyor. Amerikalı Zenginler petrol üzerinden paralarına para katıyorlar. Maden ocaklarının içinden çıkan vagonlar var. Amerikan başkanı duvar arkasında hem askerlerle hem de iş adamları ile anlaşma yapıyor ve kan gölünde tekne ile görünüyor. Her yerde patlamalar oluyor. Bir dünya savaşı yaşanıyor adeta. Trollerin sosyal medya ve TV kanalları ile halkı uyuttuğu da görülüyor. Merkel raylara oturmuş ve acı acı düşünüyor.
![the economist dergisinin 2012 yılı kapağı the economist dergisinin 2012 yılı kapağı]()
Kapakta putin, netanyahu, kan içinde yüzüyor. Planör ile biri yukarıdan saldırı yapıyor. Bir Türk lider de var kapakta. Alnı açık bir lider. O da Putin'in ve Kore liderinin yanında görünüyor. İran lideri de yine Putin'e çok yakın bir konumda ve kan gölünün ortasında. Avrupalı başkanlar kan gölüne girmek için koşuyor. Amerikalı Zenginler petrol üzerinden paralarına para katıyorlar. Maden ocaklarının içinden çıkan vagonlar var. Amerikan başkanı duvar arkasında hem askerlerle hem de iş adamları ile anlaşma yapıyor ve kan gölünde tekne ile görünüyor. Her yerde patlamalar oluyor. Bir dünya savaşı yaşanıyor adeta. Trollerin sosyal medya ve TV kanalları ile halkı uyuttuğu da görülüyor. Merkel raylara oturmuş ve acı acı düşünüyor.
türk ilaç ve serum sanayii a.ş. TRILC – Devlet Malzeme Ofisi tarafından açılan Tıbbi Beşeri İlaç alım ihalesinin 11,9 milyon TL bedelle şirket uhdesinde kaldığı açıklandı.
ostim endüstriyel yatırımlar ve işletme a.ş. OSTIM – Şirket iştiraki Kızılcaham Akasya'nın GYO'ya dönüşümüne karar verildiği açıklandı.
goodyear lastikleri ticaret a.ş GOODY – Adapazarı fabrikası için mevcut 6 gün çalışma programının Aralık ayı sonuna kadar sürdürülmesine karar verildiği açıklandı.
FORTE – Düzce'de 484 m2 tarla, 11.364 m2 arsanın 40 milyon TL'ye alındığı açıklandı.
AVOD – Şirket bağlı ortaklığı Hasat BNO Grup Muğla Köyceğiz'deki Krom maden sahasının 22 milyon TL'ye satılmasına karar verildiği açıklandı.
ANSGR – Ocak – Eylül döneminde prim üretimi %84,3 oranında artışla 28,5 milyar TL'ye yükseldi
ALARK – Şirket bağlı ortaklığı Alarko Tarım tarafından Alziraat Jeotermal'in tamamının 69,4 milyon TL'ye devralındığı açıklandı.
Eğer hakkıyla kazandılarsa helali hoş olsun ama çok para haramsız olmaz diye bir söz var. Bir de normal yollarla para kazanan bir insan, ekonomik olarak en zor dönemlerini yaşayan bir ülkede parasını böyle göstermez. Adeta ben çok zenginim, diyor her paylaşımında.
Gazeteci Fatih Altaylı'nın, Geçen yıl haber kanallarına çıkıp da hisseyi tepe noktasında getirdikten sonra lotlarını tepe fiyattan satan ve 6 ay boyunca hisseyi süründüren Kontrolmatik (kontr) Teknolojileri'nin sahibi sami aslanhan'ı parlattığı yayındır.
SPK, Kron Teknoloji'nin (KRON) %100 bedelli sermaye artırımı da onaylandı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?