Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan'ın açıklamasına göre, Türkiye'nin elektrik kurulu gücü 105,135 megavata ulaştı. Bu gelişme, Türkiye'nin enerji sektöründeki yükselişi ve yatırım fırsatlarını işaret ediyor. smrtg cwene alfas
Neden Önemli?
Türkiye'nin elektrik kurulu gücü 2002'den bu yana 3.3 kat arttı.
Yenilenebilir enerji kaynakları, mevcut kurulu gücün %55'ini oluşturuyor.
Türkiye'nin Uluslararası Sıralamaları:
Avrupa'da enerji kurulu güç bakımından 5. sıradayız.
Dünya genelinde ise 12. sıradayız.
Güneş Enerjisi:
Türkiye'de mevcut 10,398 megavatlık güneş kurulu güç bulunuyor.
2035 yılına kadar ortalama 3.5 gigavat daha eklenerek 52 gigavatlık güç hedefleniyor.
Ekipman Üretimi:
Türkiye, dünya genelinde 13., Avrupa'da 6. sırada yer alıyor.
Güneş paneli yerlilik oranı %80'lere ulaştı.
İstihdam:
Güneş enerjisi sektöründe doğrudan 150 bin, dolaylı olarak da 200 bin kişilik istihdam sağlanıyor.
Teknolojik Gelişmeler:
Hidrojen üretimi ve şarj istasyonları gibi teknolojik projeler gündemde.
Yatırımcılar için İpuçları:
Yenilenebilir enerji projeleri ve ekipman üretimi büyük yatırım fırsatları sunuyor.
Yeni teknolojik açılımlar ve finansman paketleri yolda.
Türkiye'nin enerji sektörü, yenilenebilir enerji ve teknoloji yatırımları için birçok fırsat sunuyor.
Türkiye'nin enerji sektöründeki büyüme, yatırımcılar için cazip fırsatlar sunarken, aynı zamanda ülkenin sürdürülebilir enerji hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyor. Bu gelişmeler, enerji sektörüne ilgi duyan herkes için önemli bir bilgi kaynağı olabilir.
karoci
1. nesil Moderatör - uzman yazar - Moderatör -
Kahraman Orçan
- toplam entry 74
- takipçi 14
- puan 2450
TradingView analiz bloglarından tavsiye edeceklerimi takip edebilirsiniz.
https://tr.tradingview.com/u/BorsaMerkezi/
https://tr.tradingview.com/u/betilki/
https://tr.tradingview.com/u/Simyaci_simyaci/
https://tr.tradingview.com/u/Hasankoc1/
https://tr.tradingview.com/u/tkolaytk/
https://tr.tradingview.com/u/hayatguzel/
https://tr.tradingview.com/u/tufanertok/
https://tr.tradingview.com/u/TRADERALP/
https://tr.tradingview.com/u/BorsaMerkezi/
https://tr.tradingview.com/u/betilki/
https://tr.tradingview.com/u/Simyaci_simyaci/
https://tr.tradingview.com/u/Hasankoc1/
https://tr.tradingview.com/u/tkolaytk/
https://tr.tradingview.com/u/hayatguzel/
https://tr.tradingview.com/u/tufanertok/
https://tr.tradingview.com/u/TRADERALP/
Mabel Matiz, Türk müziğinin özgün ve felsefi bir yorumcusu olarak tanınan bir sanatçıdır. Kendine has buğulu sesi ve derin şarkı sözleriyle dikkat çeken Mabel Matiz, müziğinde sıklıkla Anadolu ezgilerini modern tınılarla harmanlayarak benzersiz bir tarz yaratmıştır.
Şarkılarında insanın iç dünyasına dair derin düşünceleri işlerken, kliplerinde sıkça felsefi mesajlar verir ve izleyiciyi düşünmeye teşvik eder. Mabel Matiz, sanatının yanı sıra müzik videolarındaki estetik anlayışıyla da tanınır ve Türk müziğinin önemli isimlerinden biridir.
Şarkılarında insanın iç dünyasına dair derin düşünceleri işlerken, kliplerinde sıkça felsefi mesajlar verir ve izleyiciyi düşünmeye teşvik eder. Mabel Matiz, sanatının yanı sıra müzik videolarındaki estetik anlayışıyla da tanınır ve Türk müziğinin önemli isimlerinden biridir.
Bu maaş zammı kararına şaşırmamak elde değil. En düşük memur maaşının 33 bin TL olacağı belirtiliyor, ancak bu karar pek çok açıdan sorgulanmalıdır. Öncelikle, bu zam kararıyla en düşük maaş alan memurlar için sağlanan artışın adil olup olmadığı düşünülmelidir.
Özellikle yüksek öğrenim ve uzmanlık gerektiren mesleklerde çalışan bireyler, bu maaş artışının yetersiz olduğunu düşüneceklerdir. Uzun yıllar eğitim almış, uzmanlaşmış ve emek harcamış bu kişiler için daha yüksek bir maaş verilmesi gerekir çünkü.
Ayrıca, bu maaş artışının diğer kesimlere etkileri de düşünülmelidir. Örneğin, özel sektörde çalışanlar veya düşük emekli maaşı alan bireyler arasında gelir uçurumuna yol açacak bu durum. Bu zam toplumsal denge açısından sorgulanmalı.
Sonuç olarak, en düşük memur maaşının 33 bin TL olacak olması, adil ve dengeli bir maaş dağılımı açısından gözden geçirilmeli ve farklı kesimlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edilmelidir.
Özellikle yüksek öğrenim ve uzmanlık gerektiren mesleklerde çalışan bireyler, bu maaş artışının yetersiz olduğunu düşüneceklerdir. Uzun yıllar eğitim almış, uzmanlaşmış ve emek harcamış bu kişiler için daha yüksek bir maaş verilmesi gerekir çünkü.
Ayrıca, bu maaş artışının diğer kesimlere etkileri de düşünülmelidir. Örneğin, özel sektörde çalışanlar veya düşük emekli maaşı alan bireyler arasında gelir uçurumuna yol açacak bu durum. Bu zam toplumsal denge açısından sorgulanmalı.
Sonuç olarak, en düşük memur maaşının 33 bin TL olacak olması, adil ve dengeli bir maaş dağılımı açısından gözden geçirilmeli ve farklı kesimlerin ihtiyaçlarına uygun şekilde revize edilmelidir.
SimilarWeb, dijital pazarlama ve web analitiği alanında kullanılan bir hizmettir. Bu platform, kullanıcılarına internet sitelerinin ziyaretçi istatistikleri, trafik kaynakları, rekabet analizi, anahtar kelime analizi ve daha fazlası gibi çeşitli web verilerini sunar. Kısacası, SimilarWeb, bir web sitesinin veya uygulamanın performansını ve rekabetini anlamak için kullanılan bir analiz aracıdır.
SimilarWeb'in üyelik fiyatları şu şekildedir:
Başlangıç Paketi: Aylık $149
Profesyonel Paket: Aylık $399
Bu paketler kullanıcılara coğrafi verilere erişim, geçmiş verilere 6 aylık geriye dönük bakış, gösterge tabloları, web sitesi analizi, rekabet analizi, endüstri analizi, PDF ve Excel'e veri aktarımı, kitle analizi gibi bir dizi hizmet sunar. Ayrıca, sorgu başına sonuçlar için belirli bir sınırlama getirilmiş ve destek için e-posta ve sohbet seçenekleri sunulmuştur.
Sitelerin ne kadar hiti olduğunu SimilarWeb.com üzerinden sorgulayabilirsiniz.
SimilarWeb'in üyelik fiyatları şu şekildedir:
Başlangıç Paketi: Aylık $149
Profesyonel Paket: Aylık $399
Bu paketler kullanıcılara coğrafi verilere erişim, geçmiş verilere 6 aylık geriye dönük bakış, gösterge tabloları, web sitesi analizi, rekabet analizi, endüstri analizi, PDF ve Excel'e veri aktarımı, kitle analizi gibi bir dizi hizmet sunar. Ayrıca, sorgu başına sonuçlar için belirli bir sınırlama getirilmiş ve destek için e-posta ve sohbet seçenekleri sunulmuştur.
Sitelerin ne kadar hiti olduğunu SimilarWeb.com üzerinden sorgulayabilirsiniz.
Geçen hafta gittiğim pazardaki fiyatlarla bu hafta gittiğimde yine aynı pazardaki fiyatlar arasında yüzde 80-90 gibi bir fark var.
Artık pazar fiyatlarını da borsa endeksi gibi takip etmek mi gerekiyor? Böyle bir dönemi hiç yaşamamıştım. Üniversite okurken bile bu kadar korkmuyordum yaşamaya.
Artık pazar fiyatlarını da borsa endeksi gibi takip etmek mi gerekiyor? Böyle bir dönemi hiç yaşamamıştım. Üniversite okurken bile bu kadar korkmuyordum yaşamaya.
Hal Pazar Endeksi, bir ülkenin belirli gıda ürünlerinin fiyatlarını ölçen ve izleyen bir endekstir. Genellikle taze meyve, sebze, et, süt ürünleri gibi gıda ürünlerinin fiyatlarını takip eder. Bu endeks, tüketici enflasyonunu belirlemek ve gıda fiyatlarının ne kadar değişken olduğunu görmek amacıyla kullanılır.
Özellikle tarım ürünlerinin fiyatlarında sıkça dalgalanmalar meydana geldiğinden, bu endeks gıda enflasyonunu ölçmek için önemlidir. Örneğin, bir ülkenin Hal Pazar Endeksi belirli bir dönemde yüzde 10 artarsa, bu o dönemde gıda fiyatlarının yüzde 10 arttığını gösterir. Bu da tüketicilerin gıda harcamalarının artabileceği anlamına gelir.
Hal Pazar Endeksi, hem hükümetlerin hem de ekonomistlerin gıda enflasyonunu izlemek ve ekonomik politikalarını ayarlamak için kullandığı önemli bir veri kaynağıdır. Aynı zamanda tüketicilere gelecekteki gıda fiyatlarını tahmin etmede yardımcı olur.
hal.gov.tr'den güncel hal meyve sebze fiyatlarını görebilirsiniz. hal.gov.tr
hal.gov.tr'de 1,5 TL'ye domates gördüm.
Pazarda 20 TL'nin atlında domates yok. Demek ki suçlu hükumet değil pazarcılarmış. Yüzde 1500'leri bulan kârlarla satış yapıyorlar. Kim takip edecek peki bunları? Halciler takip edecek tabi ki. O zaman hükumetin bu pazar ürünlerindeki pahalılıktan bir sorumluluğu yok!
Özellikle tarım ürünlerinin fiyatlarında sıkça dalgalanmalar meydana geldiğinden, bu endeks gıda enflasyonunu ölçmek için önemlidir. Örneğin, bir ülkenin Hal Pazar Endeksi belirli bir dönemde yüzde 10 artarsa, bu o dönemde gıda fiyatlarının yüzde 10 arttığını gösterir. Bu da tüketicilerin gıda harcamalarının artabileceği anlamına gelir.
Hal Pazar Endeksi, hem hükümetlerin hem de ekonomistlerin gıda enflasyonunu izlemek ve ekonomik politikalarını ayarlamak için kullandığı önemli bir veri kaynağıdır. Aynı zamanda tüketicilere gelecekteki gıda fiyatlarını tahmin etmede yardımcı olur.
hal.gov.tr'den güncel hal meyve sebze fiyatlarını görebilirsiniz. hal.gov.tr
hal.gov.tr'de 1,5 TL'ye domates gördüm.
Pazarda 20 TL'nin atlında domates yok. Demek ki suçlu hükumet değil pazarcılarmış. Yüzde 1500'leri bulan kârlarla satış yapıyorlar. Kim takip edecek peki bunları? Halciler takip edecek tabi ki. O zaman hükumetin bu pazar ürünlerindeki pahalılıktan bir sorumluluğu yok!
Türkiye, nüfusuna göre yüzölçümü gayet büyük bir ülke. Yani insanlar yatay şekilde yapılan 1-2 katlı evlerde çok rahat oturabilir.
TÜİK verilerine göre 2021 yılı itibarıyla ortalama hane halkı 3 kişiden oluşuyor. Her evde 3 kişi yaşıyor yani ortalamaya vurduğunuzda. Biz de bu düzeni bozmayalım ve insanları yine 3'er kişi yaşıyacaklarmış gibi düşünelim.
Yaklaşık 84 milyon 780 bin olan nüfusumuzu 3'er kişilik gruplara ayırdığımızda sonuç 28.260.000 çıkıyor. Bu sayı bize kaç adet prefabrik eve ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
İhtiyacımız olan prefabrik ev sayısı: 28.260.000
Yapılan evlerin kapladığı alan: 28.260.000 metrekare (8.478 km²)
Prefabrik evleri 300 metrekarelik alanlara yerleştirdiğimizde ise toplam 8.478.000.000 metrekarelik alanı kaplamış oluyoruz. Kilometrekare bazında baktığımızda ise 8.478 km² yapıyor.
Yani Muş ilimizin yüzölçümü kadar bir alana 300 metrekarelik prefabrik evlerde oturarak sığabiliyoruz tüm Türkiye'deki yaşayan insanlar olarak.
Peki neden yatay yapılmıyor da inadına inadına çok katlı ve şehir içine yapılıyor binalar?
Bunun nedenleri:
1: Küçük bir arsaya çok fazla kat yapıp da içine onlarca daire sığdırdığınızda, 1 koyup 100 kazanabiliyorsunuz.
Yani 1.000.000 TL'ye 1000 metrekare bir arsa aldınız.
Buraya 15'er katlı 4 tane blok diktiniz. Her blokta 4 daire olsa toplam 240 daire eder. Her bir daireyi 3.000.000 TL'ye satsanız toplamda 720.000.000 TL kazanıyorsunuz. Bunun yarısı masraflara gitse elinizde 360.000.000 TL para kalıyor.
Bu kazanca sadece inşaatı yapan ortak olmuyor. Birçok kurumdan bu şahane kazanca ortaklar çıkıyor. Şimdi kimlerin pay aldığını yazarsam başıma iş gelebilir. Yani kısaca yüksek binaların yapılmasının, hem de deprem bölgesinde, zemini sağlam olmayan yerlere yapılmasının tek sebebi ranttır, para hırsına yenik düşmüş zavallıların doymayan gözleridir.
TÜİK verilerine göre 2021 yılı itibarıyla ortalama hane halkı 3 kişiden oluşuyor. Her evde 3 kişi yaşıyor yani ortalamaya vurduğunuzda. Biz de bu düzeni bozmayalım ve insanları yine 3'er kişi yaşıyacaklarmış gibi düşünelim.
Yaklaşık 84 milyon 780 bin olan nüfusumuzu 3'er kişilik gruplara ayırdığımızda sonuç 28.260.000 çıkıyor. Bu sayı bize kaç adet prefabrik eve ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.
İhtiyacımız olan prefabrik ev sayısı: 28.260.000
Yapılan evlerin kapladığı alan: 28.260.000 metrekare (8.478 km²)
Prefabrik evleri 300 metrekarelik alanlara yerleştirdiğimizde ise toplam 8.478.000.000 metrekarelik alanı kaplamış oluyoruz. Kilometrekare bazında baktığımızda ise 8.478 km² yapıyor.
Yani Muş ilimizin yüzölçümü kadar bir alana 300 metrekarelik prefabrik evlerde oturarak sığabiliyoruz tüm Türkiye'deki yaşayan insanlar olarak.
Peki neden yatay yapılmıyor da inadına inadına çok katlı ve şehir içine yapılıyor binalar?
Bunun nedenleri:
1: Küçük bir arsaya çok fazla kat yapıp da içine onlarca daire sığdırdığınızda, 1 koyup 100 kazanabiliyorsunuz.
Yani 1.000.000 TL'ye 1000 metrekare bir arsa aldınız.
Buraya 15'er katlı 4 tane blok diktiniz. Her blokta 4 daire olsa toplam 240 daire eder. Her bir daireyi 3.000.000 TL'ye satsanız toplamda 720.000.000 TL kazanıyorsunuz. Bunun yarısı masraflara gitse elinizde 360.000.000 TL para kalıyor.
Bu kazanca sadece inşaatı yapan ortak olmuyor. Birçok kurumdan bu şahane kazanca ortaklar çıkıyor. Şimdi kimlerin pay aldığını yazarsam başıma iş gelebilir. Yani kısaca yüksek binaların yapılmasının, hem de deprem bölgesinde, zemini sağlam olmayan yerlere yapılmasının tek sebebi ranttır, para hırsına yenik düşmüş zavallıların doymayan gözleridir.
Türk Hava Yolları (bkz: THYAO) korona virüsünün bir varyantı olan eris varyantının Türkiye'de görüldüğünün açıklanması ile düşüşe geçti. Turizm hisseleri bu konudan olumsuz etkilenecektir. Belki bir süre alım fırsatı da denebilir bu düşüş için.
Dünyanın her ülkesinde dolaşımda olan en yüksek banknotun dolaşım yüzdesi yüzde 50'yi geçtiğinde yeni banknot piyasaya sürülür.
2002 sonunda yüzde 52 olarak açılanmıştı.(1) Son 1 yıllık enflasyonla da bu oranın yüzde 65'leri bulduğu düşünülüyor.
Merkez Bankası, ısrarla 200 TL'lük banknotların piyasada daha az dolaşmasını istiyor. Bunun için enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almak yerine bankalara daha düşük banknotları ATM'lere koymaları yönünde talimat veriyor. (2)
yeni banknot basımı yalanlanmıştı
500 TL'lik banknotlar, 1000 TL'lik banknotlar ve 10 TL'lik madeni paralarla ilgili çalışma yapılmadığını geçtiğimiz yıl Bakan Nurettin Nebati açıklamıştı. Ağustos ayında Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'a da bu soru soruldu. O da böyle bir çalışmanın olmadığını açıkladı.
yakın gelecekte yeni banknotları göreceğiz
Bu inat bir şekilde son bulacak ve piyasada 500 TL'lik banknotlar, 1000 TL'lik banknotlar ve 10 TL'lik madeni paraları çok yakın bir gelecekte görmeye başlayacağız.
2002 sonunda yüzde 52 olarak açılanmıştı.(1) Son 1 yıllık enflasyonla da bu oranın yüzde 65'leri bulduğu düşünülüyor.
Merkez Bankası, ısrarla 200 TL'lük banknotların piyasada daha az dolaşmasını istiyor. Bunun için enflasyonu düşürmeye yönelik tedbirler almak yerine bankalara daha düşük banknotları ATM'lere koymaları yönünde talimat veriyor. (2)
yeni banknot basımı yalanlanmıştı
500 TL'lik banknotlar, 1000 TL'lik banknotlar ve 10 TL'lik madeni paralarla ilgili çalışma yapılmadığını geçtiğimiz yıl Bakan Nurettin Nebati açıklamıştı. Ağustos ayında Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'a da bu soru soruldu. O da böyle bir çalışmanın olmadığını açıkladı.
yakın gelecekte yeni banknotları göreceğiz
Bu inat bir şekilde son bulacak ve piyasada 500 TL'lik banknotlar, 1000 TL'lik banknotlar ve 10 TL'lik madeni paraları çok yakın bir gelecekte görmeye başlayacağız.
Seçimlerin 2. turunca Akp ve Erdoğan'a verdiği destekle, alnının teri ile sonuna kadar hak ettiği alman yapımı araçtır.
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek gündeme getirmiştir.
Gecce'ye göre sinan oğan'ın arabası:
Sözcü yazarı Deniz Zeyrek gündeme getirmiştir.
Gecce'ye göre sinan oğan'ın arabası:
Yedek parça sorununun olup olmayacağı belli değil henüz. Geçen günü bir TOGG sahibi giderken ekran kapanmıştı. Kronik nasıl problemleri var belli değil. O kadar para öyle bir arabaya vermezdim. Gider En kralından Toyota C-HR 1.8 Hybrid alırım o da en fazla 1 milyon 150 bin TL'ye.
Osmanlı Yatırım Menkul Değerler A.Ş., finansal hizmetler sektöründe faaliyet gösterir. Yatırım danışmanlığı, portföy yönetimi ve benzeri finansal hizmetler sunar. Borsa İstanbul'da "OSMEN" hisse koduyla işlem görür.
Kemal Sunal, Türk sinemasının unutulmaz komedi oyuncularından biridir. 1944 yılında İstanbul'da doğmuş, 3 Kasım 2000 tarihinde vefat etmiştir. Gerçek adı Ali Kemal Sunal'dır.
Sanat kariyerine amatör tiyatro ve sinema oyunculuğu ile başlamış, ardından profesyonel sahne ve sinema çalışmalarına adım atmıştır.
İlk kez 1972 yılında "Tatlı Dillim" filmiyle sinemaya adım atmış ve kısa sürede milyonlarca insanın sevgilisi haline gelmiştir.
Özellikle Türk mizah sinemasında eşsiz roller üstlenmiş, halk arasında sevgiyle "Davaro" ve "Hababam Sınıfı" gibi yapımlarda canlandırdığı karakterlerle tanınmıştır. İçten, naif ve samimi oyunculuğuyla Türk halkının gönlünde taht kurmuş ve mizahın vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Türkiye'nin en sevilen komedi oyuncularından biri olarak anılmaktadır ve eserleri hala büyük bir ilgiyle izlenmektedir.
Sanat kariyerine amatör tiyatro ve sinema oyunculuğu ile başlamış, ardından profesyonel sahne ve sinema çalışmalarına adım atmıştır.
İlk kez 1972 yılında "Tatlı Dillim" filmiyle sinemaya adım atmış ve kısa sürede milyonlarca insanın sevgilisi haline gelmiştir.
Özellikle Türk mizah sinemasında eşsiz roller üstlenmiş, halk arasında sevgiyle "Davaro" ve "Hababam Sınıfı" gibi yapımlarda canlandırdığı karakterlerle tanınmıştır. İçten, naif ve samimi oyunculuğuyla Türk halkının gönlünde taht kurmuş ve mizahın vazgeçilmezi haline gelmiştir.
Türkiye'nin en sevilen komedi oyuncularından biri olarak anılmaktadır ve eserleri hala büyük bir ilgiyle izlenmektedir.
EGEEN, EGE ENDÜSTRİ VE TİCARET A.Ş.'nin borsadaki hisse kodudur. Endüstriyel ürünlerin üretimi ve ticareti alanında faaliyet gösteren bir şirkettir. Farklı endüstri sektörlerine hammadde ve ara ürün sağlayarak üretimi desteklemeyi amaçlamaktadır.
ENKAI, ENKA İNŞAAT VE SANAYİ A.Ş.'nin borsadaki hisse kodudur. İnşaat ve endüstri sektöründe faaliyet gösteren bir şirkettir. Büyük ölçekli altyapı ve inşaat projeleri geliştirerek endüstriyel çözümler sunmayı amaçlamaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?