zoobi'ye yara yara girecek başlıklar

cografya kaderdir
(bkz: ağlayarak esneyen erkeklerin karizması)
→ hem güçlü hem kırılgan… tam TRT1 babası.

(bkz: biri kahve içerken göz teması kurunca kendini baristaya anlatmak zorunda hissetmek)
→ “vallahi filtre seviyorum sadece ama moka pota geçebilirim…”

(bkz: aynaya bakıp 'ben niye hâlâ buradayım lan' diyerek diş fırçalamak)
→ existential crisis with colgate fresh mint 🫠

(bkz: doğalgaz faturasını görünce kombiye iyi davranmaya başlamak)
→ “yani istersen biraz daha düşük açarız, sen üşüme yeter ki…”

(bkz: markette arkasını dönünce fiyat artmış mı diye tekrar etikete bakan vatandaş)
→ etiketi değil, hayalleri kontrol ediyor aslında.

(bkz: evde kimse yokken daha estetik yürüyen insan modeli)
→ hollywood teklif edecek zannediyor ama sadece çöp dökmeye gidiyor.

(bkz: yolda mendil satan çocuğa çok üzülüp 1.5 saniye sonra story atan insan)
→ duygu geçişi makas gibi: hızlı ve keskin.

(bkz: balkonda sigara içerken kendini netflix dizisinde sanan kişi)
→ 3. katta oturuyor ama bakışı Manhattan.

(bkz: ankara ayazı'nda burun ucunu kaybedip hâlâ trip atan insan)
→ “üşüyorum ama sen daha çok soğuttun.”

(bkz: gözlük takınca daha zeki sanılan ama hâlâ karpuzu seçemeyen tip)
→ Harvard değil manav testinden geçemiyor.
cografya kaderdir
(bkz: vin diesel gibi minibüse binmek)

(bkz: angelina gibi bakıp kiranın artmasına razı olmak)

(bkz: brad pitt tipiyle aile çay bahçesinde oturmak)

(bkz: jason statham gibi simit bölmek)

(bkz: emma watson gibi zamlara mantıklı açıklama beklemek)

(bkz: tom cruise edasıyla emlakçı gezmek)

(bkz: keanu reeves gibi metroda içe kapanmak)

(bkz: scarlett johansson gibi görünmek ama sabah 6 otobüsüne binmek)

(bkz: dwayne johnson gibi olup kart limiti yetmemek)

(bkz: margot robbie gibi davranıp su faturasını taksitle ödemek)

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol